26 Şubat 2016 Cuma

UMMAN'DAN MEKTUP ARKADAŞIM




Aslında bizim dostluğumuz için mektup arkadaşlığı ile başlandı denemez.Sosyal medyada birbirimizi takip eder,resimlerimizi beğenir,yorum atardık. Meaad,benim Umman'dan arkadaşım.




İstanbul hayranıdır. Türkiye'yi çok sever.Kış mevsimini hiç yaşayamadığı için çok merak eder durur.Ben de bu kış ona bol bol kar resimleri gönderdim İstanbul temalı.:) Çok beğenmişti. Temnnim inşallah bir gün yüz yüze tanışma yönünde.Çünkü benim için bir kız kardeş gibi Meaad,çok severim onu ^^



Bir gün bana mesaj atmış,attığı mesaj da mektup gönderme teklifinde bulunmuştu.Aslında biraz şaşırdım ve mutlu olmuştum.Şaşkınlığım ise arap ülkelerinden mektup arkadaşları bulmanın zor olduğu yönünde.Yani benim içinde bir ilk olacaktı ^^ Meaad'ın mesajına gelecek olursak mektup gönderme teklifinde bulunmuştu demiştim. Tabii ki kabul ettim :) Birbirimize adreslerimizi vererek en kısa zamanda ilk benim ona göndereceğimi söyledim. Gönderdiğim paketim eline ulaşmış :) Biraz aceleye gelse de çok beğenmiş gönderdiklerimi,haliyle bende çok mutlu oldum ^-^


Herkese mutlu haftasonlarıı!!












22 Şubat 2016 Pazartesi

GÜNEY KORE'YE ULAŞAN PAKETİM




Bugün okula giderken yolda Subin'den mesaj geldi. Subin,benim Koreli arkadaşım.Bu yıl Türkiye'ye gelme ihtimali çok yüksek.İstanbul'a gelmesi için de ısrar etmiyor değilim *-*



İki ya da üç hafta öncesinde Subin için bir paket göndermiştim. Şu sıralarda paketimin ulaşmasını beklerken güzel haberi kendisinden mutluluk dolu bir mesajla almış oldum :)





Paketimi özetleyecek olursam; abur cuburlardan oluşan bir paketti.O kadar çok beğenmiş ki çok teşekkür etti ve mutlu olduğunu belirtti.Tabii beni de çok mutlu etti ^^





İki gün öncesinde de bir festivale gitmiş.Ve bana anime sevip sevmediğimi,izleyip izlemediğimi sormuştu.Bende ara sıra izlediğimi söylemiştim..Sonrasında  Kore'de anime festivali varmış. Subin'de oraya gideceğini söyledi ve sağolsun benimle yine çok güzel fotoğraflar paylaştı.Yani gitmesem de sanki oraya onunla gitmiş kadar oldum :3 İyi ki mektup arkadaşlarım var!! ^-^


21 Şubat 2016 Pazar

#MİM2: SEN KİMSİN ?

             

Bir pazar gününden merhaba ^^

Bugün her zamanki gibi takip ettiğim bloggerların paylaştıkları yazıları okurken dikkatimi çeken  Yağmur Tozu Blog'unun sahibesi Esmanur'un  yazısı ile karşılaştım. Kendisi çok güzel bir mim hazırlamış. Ellerine sağlık ^-^

 Bu mim kendinizin  kim olduğu ile ilgili olacak.O halde bakalım Birpembesever kimdir? :)


İsmim Tuğçe, 21 yaşındayım ve üniversite 3.sınıf öğrencisiyim.Bir an önce mezun olmayı dört gözle bekliyorum*-* Çocuk Gelişimi okuyorum.Okuduğum bölümü çok seviyorum.Çocuklarla anlaşabildiğimi ve onların dilini anladığımı düşünüyorum.




Galatasaraylıyım. Ama ilk 11 i sorarsanız buna cevap veremem-.- Blogumun adından da anlaşıldığı gibi en sevdiğim renk pembe :) Koyu bir Hello Kitty severim^^ 





Duygularımı içimde saklayan biri değilim. Sevincimi ya da üzüntümü yakınlarımla paylaşırım. Paylaşmayı seven biriyim. Bir haksızlık karşısında sessiz kalamam.Bu bana ya da başka birine yapıldığında da geçerli. O yüzden birazcık hazır cevap biriyim,birazcık ama ^^






Kararlıyım.Bir şeyi kafama koymuşsam onu yaparım.Başladığım işi yarım bırakmayı sevmem. Her zaman gülümsemeyi seven biriyim.Çevremdeki insanları da güldürmeyi severim.


Basketbol maçlarını izlemekten keyif alırım. Kedileri çok severim.

Toplu taşıma araçlarında yüksek seste müzik dinleyenlerden,sakız çiğneyenlerden ve kaldırım ortasında dikili taş gibi duranlardan hiç haz etmem.-.-




Etrafımdaki insanlardan tavsiyeler almayı severim.Bu benim hayatımdaki altın kurallarımdan bir tanesidir.


Eğer bu yazıyı okuyorsan mimlendin! ^-^

Birpembesever'den mutlu pazarlar












17 Şubat 2016 Çarşamba

TUCK EVERLASTING - ÖLÜMSÜZ AİLE (FİLM ÖNERİSİ)



Bir akşam televizyonda kanalları değiştirirken yeni başlamış bir film ile karşılaştım.Eski dönemi yansıtan kıyafetleri, üzerinde bulunduran filmdeki kişiler dikkatimi çekmişti.Bende biraz bakayım beğenmezsem değiştiririm düşüncesiyle filmi izlemeye başladım ve bir de baktım ki film bitmiş çoktan iki saat geçmiş  bile :))

Daha sonra etkisinden çıkamadım tabi filmin-.- '' Bu nasıl bir filmdi böyle?'' dedirtti kendine.

Filmin konusu şöyle:

Varlıklı bir ailenin kızı olan Winnie Foster,ailesinden çok baskı görmektedir.Gününün çoğunu evinde geçirmekte olan Winnie birgün annesinin baskısından kurtulup özgür olmak isteyerek kendini evlerinin yakınındaki ormanda bulur.








Ormanda istediği gibi gezinir ve kısa süre sonra ormanın içerisinde kaybolur.Tam bu sırada, Jesse Tuck'a rastlar ve Winnie uzun bir aradan sonra kendine bir arkadaş edineceği düşüncesini düşündükçe mutlu olur. Jesse ve Winnie tanışırlar, ormanı birlikte keşfe devam ederler.









Ama Winnie'nin, Tuck ailesi hakkında bilmediği bir sır vardır.Tuck ailesi ölümsüzdür. Winnie bunu öğrenir. Ve kendi hayatına devam etme konusunda ya da aşık olduğu adamla kalıp kalmamak arasında kararsız kalacaktır.



**İYİ SEYİRLER :)**



 





15 Şubat 2016 Pazartesi

BOL STRESLİ BİR GÜN!



Bugün haftanın ilk günü olarak güzel bir hafta geçirmek için iyi bir moralle başlayayım derken,günümün içine birden atlayıp boy gösterip ve mahvedip hatta eve vardığımda bile daha acımasız olup mahvetme uğraşında bulunan bir kişiyi tanımış oldum.


İlk ders aramdan sonra arkadaşlarımla güzel bir yemek yedik.Keyiflerimiz yerindeydi her şey çok güzeldi hava bile.Gittiğimiz mekandan kalkıp okula doğru yürüdük sohbet edip.



Neyse sonra okula vardık asansör beklerken arkadaşımla yarın gerçekleşecek staj hakkındaki toplantı ile ilgili konuşurken sohbetimize tanımadığımız bir kız dahil oldu.Şaşırdım.Şaşkınlığımı da belli ettim.Öyle mimiklerimi yüz ifademi saklayabilecek bir kişi değilim.Kısa süre sonra anladık ki bu kız diğer çocuk gelişimi grubunda okuyan biriymiş. Yan dal yapıyormuş.Aniden kız demesin mi ''siz hangi hastane de hangi gün staj yapacaksınız'',arkadaşım da cevapladı. Salı günü staj yapacağımızı öğrendi ve hemen ardı ardına adeta rap yapar gibi cümlelerini dizdirdi. ''Siz çarşambaya geçiceksiniz benim ders programıma uygun öyle oluyor da,benim okulum bir yıl daha uzar da ,(ki okulumuzda yan dal çap yapanların ya yarım dönem ya da bir dönem uzama ihtimali yüksek bu söylenmişti)gidip hocayla görüşün bu konuyu, ben bir şey yapamam da falan da filan.. Anlayacağınız kız bizim programımızı planımızı bilmeden bizi gözüne kestirip bizim adımıza ukalaca karar vermiş.



Öğleden beri bu kızla uğraştık durduk.Bölüm hocamız ve başkanımız arasında  gidip geldik. Hallolduğunu düşünerek eve geçmek için otobüse bindim.Günümün ne kadar yorucu geçtiğini düşündüm tarttım kendimce bir buçuk saat sonra sonunda evdeydim.Bir mesaj gelmişti telefonuma.Bu kız benim numaramı bulup bana mesaj atmış uzunca sonra engellemiş.


Böyle insanlara acımak bile istemiyorum. Çünkü bu tip insanlar bende ki acıma duygusunu bile hak etmezler.



14 Şubat 2016 Pazar

JAPONYA'YA ULAŞAN PAKETİM




Güzel bir pazar gününden merhabalar! Buralarda sanki erkenden bahar gelmiş gibi bir hava var.Dışarıda güneşli içinizi ısıtan sıcacık bir hava.. Yağmurlu günlerle pek barışık olamasam da bugün ki havaları pek seviyorum.


Cumartesi günü Japonya'da yaşayan arkadaşımdan mesaj aldım.Son zamanlarda Sayumi ile pek sık mesajlaşamıyoruz.Hastane de hemşire olarak çalışıyor. Ve Japonya iş konusunda, çok sıkı denetleyici bir sisteme sahip anladığım kadarıyla.Boş vakti yok denecek kadar az. Böyle olunca bizde çok konuşamıyoruz. :(







İki hafta öncesinde  ondan habersiz bir şeyler alıp Japonya'ya göndermiştim. Paketim dün eline ulaşmış:)

Cumartesi günü mesaj atarak hediyenin ulaştığını haber verdi.O kadar mutlu olmuş ki çok teşekkür etti^^ Yoğunluğundan da hayıflandı.Hastanesinde bir sürü kişi emekliliğe ayrılmış böyle olunca da genç olanların sorumluluğu ikiye katlanmış.



Benim Japonya'da ki ilk mektup arkadaşım olur Sayumi. 2014 yılından beri arkadaşız.Şöyle bir bakınca vay be ne kadar uzun bir süre diyorum kendi kendime. İnşallah bir gün yüz yüze tanışma şansım da olur :)



Bir sürü böyle kawaii denilecek çoraplar göndermiştim bu paketimde.Özellikle de aldığım uyku bandıyla birlikte olan termal çorapları beğenmiş,çok sevmiş^^ Haliyle çok mutlu oldum bende hehe^^

Ulaşan paketim aşağıda. Yalnız bu resmi Sayumi çekip atmış bana mesajıyla beraber.Benim elimde mevcut bir fotoğraf yoktu.Unutmuşum çekmeyi T-T














13 Şubat 2016 Cumartesi

HOWL'S MOVING CASTLE


Herkese merhabalar!^-^

Bugün Hayao Miyazaki'nin yine bir unutulmaz eserini sizlere tanıtmak ve aynı zamanda izlemediyseniz önermek istiyorum.Benim gibi büyü,fantastik,macera üçlüsünü bir arada barındıran filmleri seviyorsanız buna bir göz atın derim ;)

Konusu ise şöyle:


Sophie üç kız kardeşin en büyüğü olmak gibi kara bir talihe sahiptir,öyle ki kısmetini aramak için evinden bile ayrılamamaktadır. Annesinin zenginler için tasarladığı şapka mağazasında gün boyu çalışmaktadır.Şapka tasarımı yapmaktadır.



Birgün farkında olmadan Çöl Cadısı'nın hiddetini üstüne çektiğinde,korkunç bir büyünün etkisi altında kalır,dış görünüş olarak yaşlı birisine dönüşür.



Bu berbat durumdan kurtulmasının tek yolu,tepelerde durmadan hareket eden bir şatodan,Büyücü Howl'la başa çıkmaya,bir ateş ciniyle pazarlık yapmaya ve çöl cadısıyla karşı karşıya gelmeye mecbur kalacaktır. 



Bu macera sırasında Howl ve Sophie bilinmeyen ve olağanüstü yanlarını keşfedeceklerdir. 




**İYİ SEYİRLER** :)





8 Şubat 2016 Pazartesi

KISA BİR MUHABBET




Bugün pazartesi olunca okula gittim,yeni derslerimizle tanıştım,(güne biyoistatistik dersiyle başladık o konuyu hiç demek istemiyorum arkadaşlar)hastane stajım ile ilgili hocalardan bilgi almak için koşturduk derken bir baktık ki gün bitmiş.


Aslında okuduğum bölümü çok seviyorum.Çocukluğumdan beri çocuk doktoru olma hayali vardı aklımda.Doktorluk olamasa da çocuk gelişimi bölümünü tercih ederek yine çocuklarla haşır neşir olabileceğim bir bölüm seçtim. Evet okuduğum bölümün birçok alanda iş imkanı var.Ama ne yazık ki çocuk gelişimciler Türkiye'de henüz yerine oturtulmuş bir statüde değil.


Malum üniversite de 3.sınıf olunca daha şimdiden mezun olma telaşıyla birlikte nerede nasıl meslek sahibi olacağım konusunda endişelerim bugün hocalarımızın karmaşık konuşmalarından sonra bir kez daha artmış oldu-.-

Ama ama bu olumsuz düşüncelere rağmen hastane stajımı büyüük bir heyecanla bekliyorum. İlk dönem anaokulunda staj yapmıştım.Çok keyifli ve güzel bir deneyim kazandım.Hastane de sağlıklı çocuklara nazaran sağlık problemleri olan çocuklarla karşılaşacağım. Bu beni üzse de onların karşısında dik durup onları gülümsetmeyi,mutlu etmeyi bir o kadar da çok istiyorum. Bakalım ilerleyen günlerde beni neler bekleyecek :)



Herkese keyifli akşamlar Birpembesever'den 




7 Şubat 2016 Pazar

JAPONYA'DAN GELEN MEKTUP



Herkese haftanın son gününden merhabalar!! 

Japonya'da ki arkadaşlarımdan biri olan Wakana'nın benim için göndermiş olduğu paketi mutlulukla açtım. Bu göndermiş olduğu ikinci paketi olacak.


Paketin içerisinde ilgimi çeken en önemli şey bir kirigami kitabı oldu. Herkes origaminin Japonya'da ki yerini,önemini bilir. Kirigami de buna benzer bir şey.Henüz kitabın içerisindeki materyalleri denemedim.Sanıyorum ki en kısa zamanda deneyeceğim.^-^ İçerisinde origami kağıtları mevcut.Bir sürü figür,desen var üzerinde. Ve makas yardımıyla kesince üç boyutlu bir şey çıkıyor ortaya.


Gelen paketin içerisinde en beğendiklerim tabii ki yine kırtasiye ürünleri*-* Bir kırtasiye sever olarak hepsini çok sevdim. Arkadaşım sanrio mağazasındaki ürünlerden almış ve bana göndermiş. Nasıl mutlu oldum nasıl:) Fazla tutmadan neler gelmiş bir bakalıımm ^-^ 

Mutlu günler!













6 Şubat 2016 Cumartesi

MEKTUP ARKADAŞIM OLMAK İSTER MİSİN?



Mektup ya da kartpostal yazmanın verdiği his tarif edilemez sadece yaşanılır.



Hele ki beklediğiniz mektup ya da kartpostalınız postacı tarafından kapınıza getirildiğinde,onu açıp okuduğunuz hissi hiç demiyorum bile,müthiş!




Ne yazık ki, teknoloji çağının içinde yaşayan bireyler olarak onlarla uyuyup onlarla uyanıyoruz.


Mektuplaşmayı ve kartpostallaşmayı seven biri olarak çok değerli ve eşsiz buluyorum yaptığım şeyi. Çok düşündüm ve benim gibi blog yazan kişilerle ve pek değerli blog okuyucularımla,hem onları tanımak hem de eskimeye yüz tutmuş mektuplaşmayı/kartpostallaşmayı gün yüzüne çıkartmak,siz değerli blog sahibeleri ve blog okuyucularımla mektuplaşmak/kartpostallaşmak istiyorum.


Lütfen bu yazımı duyurabildiğiniz kadar duyurun olur mu^-^ Şimdiden teşekkür ediyorum *-*

Benden mektup ya da kartpostal mı almak istediğinizi yorumla bildirmeniz yeterli. Adres kısımlarını mailleşerek halledeceğimizi umuyorum.






(Bu gifi çok deneyip de  yapamadığım doğru-.-)







5 Şubat 2016 Cuma

İLK #MİM1 : ''GİTMEK İSTEDİĞİNİZ HAYALİ DÜNYA''



Herkese yağmurlu bir günden merhabalar :) 

Bugünkü yazım blogumda ilk mim im olacak. Şevval tarafından mimlendiğimi görünce çok mutlu oldum.Teşekkür ederim kendisine ve onun yazısını okumak için de buraya tık tık. ^-^

Şevval'in yazısını okuduğunuza göre gelin benimkine başlayalım :)



**Gitmek istediğiniz bir hayali dünya var mı? Varsa neresi olsun isterdiniz?

Bir animasyon filmi izlemiştim. Ve beni çok etkilemişti. Coraline idi adı filmin. Filmdeki küçük kızın yaşadığı hayal dünyasında olmayı ve neler olup bittiğini bizzat yaşamak isterdim *-*



Coraline ve onun gizli dünyası olur bu soruya en güzel yanıtım :)





**Sevdiğiniz bir filmde/dizide hangi karakteri olmak isterdiniz ya da kendi karakterinizi yazabilirsiniz?

Şüphe etmeden Alexis Bledel derim.





**Sevdiğiniz bir romanda/masal da hangi karakter olmak isterdiniz?

Okumuş olduğum Howl's Moving Castle kitabındaki Sophie olup,yaşadığı maceraları yaşamak isterdim :)





**Gerçek hayatta başka birisi olarak doğma şansınız olsaydı, kendiniz dışında kim olarak doğmak isterdiniz ?

Aslında bunu hiç düşünmemiştim. Böyle bir soru ile de karşılaşınca yine ben, ben olmayı isterdim diye aklımdan geçirdim. ^-^


SON OLARAK;


        MİMLENDİNİZ! ^-^


4 Şubat 2016 Perşembe

KOMŞUM TOTORO

 


Totoro'yu izlemenin yaşı olmasın bence.


Miyazaki her filminde olduğu gibi bu filmini de her yaştan insana hitap edecek şekilde yapmış. Nasıl ki çok güzel bir yemek tattığınızda tadı damağınızda kalır ya,işte Miyazaki'nin eserlerini de izlediğinizde aklınıza işleyecek. Başka bir filmini izlemek için parmaklarınızı klavyenize götürüp aramaya koyulacaksınız.





Ben her izleyişimde keyifle izliyorum Totoro'yu. İki kız kardeşin yeni bir yere taşınmalarıyla, gizemli ormanın içinde yaşayan totoro ve onun yavrularıyla tanışmasını işleyen bir film.


Komşum Totoro'daki; karşılıksız sevgi,iyilik,yardımseverlik günümüzdeki  insanların unuttuğu,yoksun olduğu bir şey.



Eğer benim gibi büyülü,gizemli ve sevimli animasyon filmlerini seviyorsanız Komşum Totoro'yu izleyin. Belki de defalarca izlemek istediğiniz bir film olabilir.




3 Şubat 2016 Çarşamba

ERKEN GELEN BAHAR TEMİZLİĞİ

 

İstanbul'dan  herkese günaydıınn!!


Gününüzün güzel geçmesi dileklerimle başlamak istiyorum bugün ki paylaşımıma :)



Dün,benim için baya yorucu bir gündü diyebilirim. Annemin erken gelen bahar temizliğinde buldum kendimi.Toz al,süpür,sil derken bitirdik çok şükür.




Bugünümü de çok yakın bir arkadaşıma ayıracağım.

Bu yıl üniversitede en yoğun ve en zor dönemimi geçiriyorum.E böyle olunca da dostlarıma da zaman ayırmam mümkün olmuyor. Tatildeyken, liseden beri süregelen bir dostumla bugün buluşup,iki kız hasret gidereceğiz inşallah ^.^


Ben daha fazla yazarsam geç kalacağım. Herkese en mutlusundan güzel günleer :)



2 Şubat 2016 Salı

BÖĞÜRTLEN KIŞI - KİTAP ÖNERİSİ


Şu sıralar beni kendine bağımlı yapan bir kitaptan bahsetmek istiyorum, bitecek diye de üzülmüyor değilim.


Sarah Jio'yu ilk Böğürtlen Kışı ile tanımış oldum. Belki onu tanıyanlar bana ''geç kaldınn'' diyorlardır şu an ama olsun, bu kitabıyla tanımış oldum onu. Yazarın yazmış olduğu hikaye çok farklı,ürpertici ve dikkat çekici. 


İki farklı kadının farklı tarihlerde yaşadıkları olayları anlatıyor. Sanıyorum ki bu iki kadın arasında kitabın sonlarına doğru bir bağ çıkacak. Okuyanların yorumlarını dinleyince çok şaşıracağımı söylüyorlar. Bakalım öyle mi olacak :)


Sarah Jio'nun Böğürtlen Kışı'nı okuduktan sonra diğer kitaplarına da elden geçirmek istiyorum. Yazarın kalemi,anlatımı çok hoşuma gitti. Böğürtlen Kışı tadında önereceğniz kitaplarını bana söylerseniz çok memnun olurum ^-^


Bu arada eğer Böğürtlen Kışı'nı okumadıysanız bence geç kalmayın. Gidin bir kitapçıya alın Böğürtlen Kışı'nızı, kış bitmeden okuyun bu kitabı..

Herkese böğürtlen tadında musmutlu günler :)










1 Şubat 2016 Pazartesi

ŞUBATIN İLK GÜNÜ



Çok rüzgarlı bir günden merhabalar!! 2016'nın ilk ayı ocak geldi derken bitti blle. Şubat ayının  gelmesine sevinirken tatilimin ışık hızında geçtiği gerçeğini de göz ardı edemem.-.-


Okulumun tekrar başlamasıyla gelsin sunumlar,ödevler,staj. Arkadaşlar, orta öğretimin üçü,lisenin üçü ve üniversite hayatı içinde üçüncü sınıf zor derler. Evett buna kesinlikle katılıyorum.



Bu yüzden geçen dönem için kırmızı ajandama yazdığım yapmak istediklerimin çoğunu gerçekleştiremediğimi fark ettim. Bu yaza kadar gerçekleştireceğim diye umuyorum inşallah, en azından birazını ^-^


Bu arada sizinde bir yapılacaklar listeniz var mı? Bence çok geçmeden yapın. Mesela bugün şubatın ilk günü değil mi, siz de bu gün bir defter, ajanda veya bir kağıt parçası alarak aklınıza gelebilecek her şeyi, en imkansız diyeceklerinizi bile yazın o listenize.Şahsen ben öyle yapıyorum. İmkansız bile gözükse bir gün gerçekleşeceği umudunu hep aklımda,kalbimde,dualarımda tutuyorum.



Herkese yeni haftanın ve yeni ayın ilk gününden keyifli bir gün diliyorum..



30 Ocak 2016 Cumartesi

MİYAZAKİ'NİN HAYAL GÜCÜNDEN İSTİYORUM


Hayao Miyazaki'yi bilenler, filmlerinin de bir şaheser olduklarını da bilirler.



Bir Miyazaki hayranı olarak onun hayal gücünü hep merak edip,hayran kalıyorum. Çoğu kez onun hayal gücüne sahip olmak istediğim de doğrudur :)


Filmleri animasyon gibi gözükse de, sadece çocuklara değil yetişkinlere de hitap edebilmekte.



 Birçok kahramana renk veren Miyazaki her seferinde filmlerinin içine beni çekip,başrol de ben varmışım gibi de hissettirir.

Studio Ghibli adlı animasyon stüdyosunun kurucusudur.Evet yapmış olduğu filmlerin buradan çıktığını da bilelim.


İzlemiş olduğum Miyazaki eserlerini ilerleyen günlerde pek sevgili blog okuyucularımla da paylaşacağım inşallah ^.^
Sevgiyle kalın..





28 Ocak 2016 Perşembe

YALNIZLIĞIN PATİKASI





Hoyrat kalabalığın içinde yalnız olmaktansa,sürünün içinde öylesine kaybolup gitmektense,tenhada bir yerde gönül ekmeğini pişirmek daha güzel değil midir?Sürünün tamamı kurda dönüşmüşse sürüden ayrılıp yalnızlığın patikasında yürümek daha doğru değil midir?


İçinde bulunduğumuz çağ sürüden ayrılanı değil ayrılmayanı kurdun kaptığı ve bizzat bir kurt haline getirdiği çağ. 



Dağların hür zirvesinde bir başına bulutlara dokunmak,rüzgarla söyleşmek,güneşe selam vermek..








Teselliler kitabından alıntı.


25 Ocak 2016 Pazartesi

BİR YILDIZ KADAR




Bazı geceler koyu lacivert rengine bürünen gökyüzünde buluyorum kendimi, ay'ı ve eşsiz yol arkadaşları olan yıldızları izliyorum.


Hatta bazen yıldızları bile saydığım oluyor. Çoğu kez karıştırıp başa dönmelerimi hiç demiyorum bile :)


Pes ediyorum ve bir yıldız seçiyorum kendime.


O bana bakıyor ben ona.. Gözlerim kamaşıyor , adeta bir yıldız kadar.


 Ve her seferinde kendimi düşüncelere dalmış buluyorum..



Geçirdiğim günü gözlerimin önüne getiriyorum bir yıldız kayana kadar..






23 Ocak 2016 Cumartesi

İYİ Kİ

 



Kartpostallaşmanın ve mektuplaşmanın yeri ayrıdır benim hayatımda.


Onu özel kılması da; bu zamanda az rastlanılır olması, hiç eskimeyecek bir şey olması..

Her zaman iyi ki böyle bir hobiye sahibim diyorum. İyi ki kartpostallaşmaya , mektuplaşmaya başlamışım diyebiliyorum. Bana hiç keşkeleri getirmediği için de şükrediyorum.


Hayatımda bir çok artısı oldu diyebilirim. Yeni insanlar tanımak, kültürlerini araştırmak, dil öğrenmek, o kişilerden aldığınız ve ömür boyu saklayabileceğiniz bir eşyaya sahip olmak. En güzeli de bu..









İSTANBUL'DA KARLI BİR GÜN

 Sanırım şu an çok mutluyum ^-^


Neden mi? Çünkü İstanbul bugün karlı bir günle karşıladı beni. Hala lapa lapa kar yağıyor dışarıda.



İstanbul'a her mevsim ayrı yakışıyor ama kış mevsimi ayrı bir süs veriyor eşsiz manzaralarına..


Bazen çok kalabalık olmasından hayıflansamda , trafikten, insanlardan canıma tak ettiği zamanlar olduğunda; artık burda yaşamak istemiyorum dediğim zamanlar olsa da ,



seviyorum İstanbul'u..




22 Ocak 2016 Cuma

KORELİ ARKADAŞIMDAN SÜRPRİZ HEDİYE



Üç günün ardından İstanbul yine kara teslim olacağı benziyor. Gökyüzünden kar taneleri çoktan yeryüzüne düşmeye başladı bile :)



Farklı ülkelerden mektuplaştığımı bilmeyen yoktur herhalde. Zaten blog yazılarımın çoğu bunun üzerine ^-^


Bugün de sizlerle Güney Kore'den gelen bir paketimi paylaşmak istedim. Busan'lı arkadaşım benim için bir paket göndermiş ki hiç haberim bile yoktu göndereceğinden. Yani anlayacağınız benim için tamamiyle sürpriz oldu. Çok mutlu oldum:) Öyleyse hep birlikte bakalım neler gelmiiş.

 P.s:Benim için tatil iki hafta öncesinden başlamış bile olsa herkese iyi tatiller şimdiden *-*







21 Ocak 2016 Perşembe

KELEBEĞİN HAYAT SIRLARI




Bugün bir kitapla karşılaştım. Beni adeta büyüledi kendi içine çekti..

 Kelebeğin hayat sırları..

 Nil Karaibrahimgil'in kaleminden çıkan bu eşi benzeri olmayan kitap, size yaşam ile ilgili çok güzel tavsiyeler verecek ve o tavsiyeleri not almaya, hayatınıza katmaya çoktan başlamış olacaksınız..

Kitaptan taşan cümlelerden bazıları şöyle;


Ne yapmayı sevdiğini bul ve sonra o sevdiğin şeyi yapabiliyor musun ona bak. yapamıyorsan, boşuna enerjini
tüketme, yapabilenler yapsın. yapıyorsan, dünyanın en şanslı insanlarından birisin, dilini ısır, kimseye söyleme.



Birkaç kişinin elini sıkı sıkı tut. onların dertleriyle dertlen, mutluluklarıyla uç, dediklerine kulak ver. onları kaybetme.
her şey değiştiğinde, senin en orijinal halini bilip sevenlere ihtiyacın olacak.


Kendini onunla bununla karşılaştırma. başkalarının kriterlerine göre seçim yapma. o zaman başkalarının gideceği
yerlere gidersin. oralarda ne işin var? senin yolun başka. yokuşların başka.


her gün şükret. teşekkürü dualarından asla eksik etme. teşekkür kadar insana iyi gelen şey yoktur. bir şey
istemekten, dilemekten bile iyidir. sıcacık yapar ruhunu.



Kitapta yazan her şey çok güzel çok değerli. Bence herkesin bir Kelebeğin Hayat Sırları kitabı olmalı.. Daha fazla merak edenlere videoya tık tık.







 

BİRPEMBESEVER